18 Mayıs 2016 Çarşamba
Mustafa İslamoğlu Gerçeği
Mustafa İslamoğlu 1- mucizeleri inkar ediyor 2- Hazreti Süleyman’ın Emrine Cinlerin Verilmediğini Söylüyor 3- “Hz. Adem (as)’ın Babası vardır” diyor 4- Sarıkla Takkeyi inkar Ediyor 5- Dünya Muhammed s a v yüzü suyu hürmetine yaratılmadı diyor 6- salavat getirmek yağcılık diyor 7- Deccal'i inkar ediyor ve Hz isa Gelmeyecek diyor 8- Hayızlı-Cünüp iken abdestsiz kuran okunabilir diyor 9- İsmi Azam Dualarını inkar ediyor 10- Kıyamet Alametlerini Yahudi Hristiyanlar Sokmuş diyor 11- Hızır a. s. mi inkar Ediyor 12- ebedi cehennemi inkar ediyor 13- "ASKERDE ÖLEN ŞEHİT DEĞİL, ASKERLERİ GAZA GETİRİP ÖLÜME SÜRÜKLÜYORLAR" dedi 14- Osmanlı hakkında 'kılıçla geldiler tüfekle gittiler arkalarında kanlı bir mazi bıraktılar' diyor 15- 'evrimi inkar eden kuranın bir kısmını inkar etmiş olur' diyor 16- Şia'ya 'Ehlibeyt mektebi' diyen mustafa islamoğlu ŞİANIN SAHABELERE SÖVDÜĞÜNÜ BİLMİYOR MU! 17- "Ateizmi ve deizmi problem olarak görmüyorum." diyor 18- "İŞİDİN YAPTIĞI KATLİAMIN SORUMLUSU HADİSLERDİR" DİYOR 19- şefaati inkar ediyor SEBE Suresi 23. ayette: “Allah'ın huzurunda, kendisinin izin verdiği kimselerden başkasının şefâati fayda vermez.“ buyurulmuştur. yani 1- bazıları şefaat edebilir 2- bazıları şefaatten faydalanabilir 20- "Balçıktan yaratılmaktansa bir maymundan yaratılmış olmayı ben çok daha iyi bulurum" diyor "Kuran bize yeter" diyorlar hadisleri inkar edip kendi sözlerini hadisten daha önemli görüyorlar işte ALİ İMRAN 7. ayetteki "Kalplerinde eğrilik olanlar" bu kişilerdir dini bilgisi olan birisi bu kadar yanlış yapamaz burada art niyet söz konusudur
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'tan Mustafa İslamoğlu'na ilk reddiye
https://www.youtube.com/watch?v=VBO3qcx-QG0&list=PLt6VPVrC50mDlSFcSr7kjX1UkvSodwNdV&index=2
1- Hz.Ömer Efendimize İftira !
Bildiğiniz Gibi Mustafa İslamoğlu Yazdığı “Üç Muhammed” Kitabıyla Kainatın Efendisinin Faziletlerini Inkar Yoluna Gitmiş Ve O’nu Tenkıs Etmeye Çalışmıştı. Bu Kitapta Hazreti Ömer (Radıyallahu Anh) Efendimize De Iftira Ettiği Ve Hazreti Ömer (Radıyallahu Anh) Düşmanlığı Yaptığı Ortaya Çıktı. İşte Ali Eren Hocamızın Kaleminden O Ince Ayrıntı: Uhud’da Önce İslam Ordusu Galip Durumdayken, Peygamberimizin Önceden Verdiği Tenbihin Tutulmaması Sonucu Bir Bozgun Yaşanmıştı. Bundan Sonrasını Mustafa İslamoğlu Şöyle Yazıyor:
“Uhud Savaşı’nın Bilinen Safahatının Ardından, Müslüman Ordusu Bozulunca Savaş Alanını Ilk Terk Edip Uzaklaşanlar, Savaş Konseyinde Düşmanla Yüzyüze Karşılaşma Konusunda En Çok Israrcı Olanlardır. Bunlardan Biri Olan Hz. Ömer…”(Üç Muhammed, S. 232 (Baskıya Göre Değişmektedir)) Ashab-I Kiram Içinde, Gözü Karalığı Ve Cesareti Dillere Destan Olan Hazreti Ömer’e Nasıl Dil Uzatıldığını Görüyorsunuz Değil Mi?…
2- Mustafa İslamoğlu mucizeleri inkar ediyor video linki:
https://www.youtube.com/watch?v=1Ac3MnjbkRM&index=2&list=PLt6VPVrC50mDlSFcSr7kjX1UkvSodwNdV
Videonun Sonlarına Doğru Hazreti Süleymanın Emrine Cinlerin Verilmediğini Söylüyor 7:00 Dan Itibaren Dikkatli Izleyin
Cevap Kurandan; “Süleyman Davud'a Vâris Oldu Ve Dedi Ki: Ey Insanlar! Bize Kuş Dili Öğretildi Ve Bize Her Şeyden (Nasip) Verildi. Doğrusu Bu Apaçık Bir Lütuftur. Allah Teâlâ, Peygamberi Süleyman (A.S.)’A Büyük Nimetler Vermiş, Bu Arada Kuşların Dilini Anlama Kabiliyetini De -Mucize Olarak- Lütfetmiştir. Süleyman'ın, Cinlerden, Insanlardan Ve Kuşlardan Müteşekkil Orduları Toplandı; Hepsi Birarada (Onun Tarafından) Düzenli Olarak Sevkediliyordu.” NEML SURESİ 16-17
“Davud Ve Süleyman'ı Da (An). Bir Zaman, Bir Ekin Konusunda Hüküm Veriyorlardı: Bir Gurup Insanın Koyun Sürüsü, Geceleyin Başıboş Bir Vaziyette Bu Ekinin Içine Dağılıp Ziyan Vermişti. Biz Onların Hükmünü Görüp Bilmekte Idik. Böylece Bunu (Bu Fetvayı) Süleyman'a Biz Anlatmıştık. Biz, Onların Her Birine Hüküm (Hükümdarlık, Peygamberlik) Ve Ilim Verdik. Kuşları Ve Tesbih Eden Dağları Da Davud'a Boyun Eğdirdik. (Bunları) Biz Yapmaktayız. Ona, Savaş Sıkıntılarınızdan Sizi Koruması Için Zırh Yapmayı Öğrettik. Artık Şükredecek Misiniz? Süleyman'ın Emrine De Kasırga (Gibi Esen) Rüzgârı Verdik; Onun Emriyle Içinde Bereketler Yarattığımız Yere Doğru Eserdi. Biz Herşeyi Biliriz. Şeytanlar Arasından Da, Onun Için Dalgıçlık Eden (Ve Inciler Çıkaran) Ve Bundan Başka Işler Görenler Vardı. Biz Onları Gözetim Altında Tutuyorduk.” Enbiya Suresi 78-82
3- Mustafa İslamoğlu Sarıkla Takkeyi İnkar Ediyor
https://www.youtube.com/watch?v=LqoHycWlj5w&list=PLt6VPVrC50mDlSFcSr7kjX1UkvSodwNdV&index=4
CEVAP:Peygamberimizin Krallar Gibi Taç Takmadığı, Ama Sarık Sardığı Herkesin Malumudur Pek Çok Hadis Kitabında "El-Amame" "El-Amaim" Ismiyle Sarıklardan Bahsedildiği Gibi, Yine Pek Çok Hadis Kitabında Müstakil "El-Amaim" Yani "Sarıklar" Isimli Bablar (Konu Başlıkları) Da Vardır Bir Iki Misal Verelim: Buhari: Kitabül Libas Bab 14 El- Amaim Sünen-I Ebu Davud: Kitabül Libas Bab 21 El- Amaim Sünen-I Tirmizi Libas Bab 42 El- Amaim Alel Kalanis
Rükane (Ra)Den Rivayet Edildiğine Göre Peygamberimiz Asv Şöyle Buyurmuştur: "Bizimle Müşrikler Arasındaki Fark Bizim Külahlar Üzerine Sardığımız Sarıklardır" (TirmiziC4S247, Ebu DavudC2S452 , Hakim MüstedrekC3S511, Taberani Mucemi KebirC5S71, Müsnedi Ebu YalaC3S5, Beyhaki Şuabu İmanC5S175 [4])
İbnu Ömer RadıyAllahu Anhüma Anlatıyor: "Resülullah Aleyhissalâtu Vesselâm Başına Sarık Sardığı Zaman, Ucunu Iki Omuzu Arasından Sarkıtırdı."Tirmizî, Libâs 12, (1736).
Abdurrahman İbnu Avf RadıyAllahu Anh Anlatıyor: "Resülullah Aleyhissalâtu Vesselâm Bana Bir Sarık Sardı, Onu Önümden Ve Arkamdan Birkaç Parmak Sarkıttı." Ebu Dâvud, Libâs 24, (4079).
Amr İbnu Hureys RadıyAllahu Anh Anlatıyor: "Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm'ı Gördüm, Üzerinde Siyah Bir Sarık Vardı. İki Ucunu Omuzları Arasından Sarkıtmıştı." Müslim, Hacc 453, (1359); Ebu Dâvud; Libâs 24, (4077); Nesâî, Zînet 109, (8, 211).
Müslim'in Bildirdiği Hadis-I Şerifte, (Resulullah, Sarık Sardığında, Ucunu Iki Küreği Arasına [Iki Karış Kadar] Uzatırdı) Buyurulmaktadır. (Mevahib-I Ledünniyye)
Tabiinden Nafi "İbn Ömer Sarık Sarar Ve Sarığın Kuyruğunu Iki Omzu Arasına Bırakırdı" Demiştir Ravilerden Ubeydullah Şöyle Dedi: "Şeyhlerimiz (Tabiinin Büyükleri) Bize Peygamber Asv'ın Ashabının Sarık Sardıklarını Ve Sarığın Ucunu Iki Omuzları Arasına Bıraktıklarını (Çokça) Gördüklerini Rivayet Ettiler" Musannef Ibn Ebi Şeybec5s180
Ubade (Ra) Peygamber Asv'ın Şöyle Dediğini Rivayet Etmiştir:"Sarık Sarınız! Çünkü O Meleklerin Nişanı, Alametidir (Sarığı Sardıktan Sonra) Arkanızdan Sarkıtınız Beyhaki Şuabu Iman 5-176
Bedir Savaşında Beş Bin Melek Peygamberimiz Ve Sahabelerin Imdadına Gelmişti Gelen Meleklerin Hepsi Sarıklı Idi "Rabbiniz, Alametli Beş Bin Melekle Size Yardım Edecektir [2]" Ayetindeki "Müsevvimin" "Alametli, Nişanlı" Kelimesinin "Sarıklı" Manasında Olduğu Tefsirlerde Beyan Edilmiştir [3] Allah'ın Peygamberine Yardıma Gönderdiği Meleklerin Sarıklı Olması, Sarığın Allah Katında Makbul Ve Razı Olunan Bir Kisve Olduğuna Işarettir (Bazı Müfessirler Onların Bizzat Allah Tarafından Sarıkla Nişanlandırılmış, Alametlendirilmiş Olduklarını Söylerler)
4- Mustafa İslamoğlu Dünya Muhammed s a v yüzü suyu hürmetine yaratılmadı
https://www.youtube.com/watch?v=HUihWmofc4c&index=3&list=PLt6VPVrC50mDlSFcSr7kjX1UkvSodwNdV
Deylemî, İbn Abbas’tan merfu hadis olarak şunu rivayet etmiştir:"Cibril bana geldi ve dedi ki: Ya Muhammed! Sen olmasaydın cennet yaratılmazdı, sen olmasaydın cehennem yaratılmazdı." (Kenzu’l-Ummal, h. No:32025)
Hz. Cabir anlatıyor: "Ey Allah’ın Resulü! Anam-babam sana feda olsun, Allah’ın her şeyden önce ilk yarattığı şeyi bana söyler misiniz?” diye sordum. Şöyle buyurdu, “Ey Cabir! Her şeyden önce Allah’ın ilk yarattığı şey senin peygamberinin nurudur. O nur, Allah’ın kudretiyle onun dilediği yerlerde dolaşıp duruyordu. O vakit daha hiçbir şey yoktu. Ne Levh, ne kalem, ne cennet, ne ateş/cehennem vardı. Ne melek, ne gök, ne yer, ne güneş, ne ay, ne cin ve ne de insan vardı." "Allah mahlukları yaratmak istediği vakit, bu nuru dört parçaya ayırdı. Birinci parçasından kalemi, ikinci parçasından Levh’i (Levh-i mahfuz), üçüncü parçasından Arş’ı yarattı. Dördüncü parçayı ayrıca dört parçaya böldü: Birinci parçadan Hamele-i Arşı (Arşın taşıyıcılarını), ikinci parçadan Kürsi’yi, üçüncü parçadan diğer melekleri yarattı. Dördüncü kısmı tekrar dört parçaya böldü: Birinci parçadan gökleri, ikinci parçadan yerleri, üçüncü parçadan cennet ve cehennemi yarattı. Sonra dördüncü parçayı yine dörde böldü: Birinci parçadan müminlerin basiret nurunu/iman şuurunu, ikinci parçadan -marifetullahtan ibaret olan- kalplerinin nurunu, üçüncü parçadan tevhitten ibaret olan ünsiyet nurunu (La ilahe illallah Muhammedu’rresulüllah nurunu) yarattı.” (bk. İmâm Ahmed, Müsned IV-127; Hâkim, Müstedrek II-600/4175; İbni Hibban, El İhsân XIV-312/6404; Kastalanî, Mevahibü'l-Ledünniye: 1/6; Krş. Aclunî, I/262-6)
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadisi kudsîde: "Allah, seni kendi nurumdan, diğer şeyleri de senin nurundan yarattım, buyurdu." buyurmuştur. (Îmân Ahmed, Müsned IV-127; Hâkim, Müstedrek II-600/4175; İbni Hibban, El İhsân XIV-312/6404; Aclûnî, Keşfü'l-Hâfâ I-265/827)
4- Mustafa İslamoğlu salavat getirmek yağcılık
https://www.youtube.com/watch?v=IfhdU56N7jk&index=1&list=PLt6VPVrC50mDlSFcSr7kjX1UkvSodwNdV
CEVAP:Kur'an-ı kerimde, (Allah ve melekleri, Resule salat ediyor. Ey iman edenler, siz de salat edin) buyuruluyor. (Ahzab 56) Hadis-i şerifte de
Şefaatime en layık olan, bana en çok salât okuyandır.) [Tirmizi]
Ezanı işitince tekrar edip bana salevat getirin! ) [Buhari]
Yanında anıldığım halde bana salevat getirmeyenin burnu sürtülsün!) [Tirmizi]
(İsmim anılınca, salevat getirmeyen, zelil olsun!) [Tirmizi]
(Dua perdelidir, salevat getirilince, perdeler yırtılır, dua kabul olur.) [Taberani]
(Allahü teâlâyı zikretmeden ve Resulüne salevat getirmeden toplanıp dağılmak, leşten dağılmak gibidir.) [İ.Ahmed]
(Bir toplulukta Allahü teâlâ anılmaz ve peygamberine salevat getirilmezse, o
topluluk, kıyamette, hasret ve nedamet çekerler.) [Tirmizi]
(Söyleyeceği şeyi unutan, hatırlamak için bana salât-ü selam getirsin!) [İbni Sünni]
(Meclislerinizi bana salât-ü selam getirmekle süsleyin!) [Deylemi]
(Namaz kıldıktan sonra dua ederken önce Allahü teâlâya layık olduğu şekilde hamd et, sonra bana salevat getir, sonra dua et!) [Tirmizi]
(Kulağı çınlayan beni hatırlasın, bana salevat-ı şerife getirsin. Sonra da "Beni hayırla anana Allah rahmet etsin!" desin!) [Müslim]
(İsmim anılınca salevat okumayan, cimrilerin cimrisidir.) [Tirmizi]
Bana çok salevat getirenin dertleri gider, günahları affolur.) [Tirmizi]
Bana bir salat getirene, Allah ve melekleri 70 salat getirir) buyuruldu. (İ. Ahmed)
Allah'ın salat etmesi rahmet, meleklerinki dua, müminlerinki ise Onun şefaatini taleptir. Salevat kısaca, Allahümme salli ala Muhammed ve ala âli Muhammed demektir. Peygamber efendimizin ismi anılınca, aleyhisselam veya aleyhissalatü vesselam yahut sallallahü aleyhi ve sellem demekle de Peygamber efendimize dua edilmiş, salevat getirilmiş olur. Namazda Ettehiyyatüden sonra okuduğumuz Salli Barikler de salevattır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Kıyamette bana en yakın olan, en çok salevat getirendir.) [Tirmizi]
(Sabah-akşam on salevat getiren, kıyamette şefaatime kavuşur.) [Taberani]
(Cuma günleri bana 80 salevat okuyanın 80 yıllık günahı affolur.) [Şir'a]
(Günde yüz salevat okuyan, kıyamette şehidlerle beraber olur.) [Taberani]
(Bana bir salevat getirene Allahü teâlâ, on rahmet ihsan eder, on günahını yok eder ve derecesini on kat yükseltir.) [Nesai]
(Salevat sizin için zekattır.) [I.Hibban] [Burada zekat, temizlik, günahların affıdır.]
Bana salevat okuyana, melekler salat okur. Salevata devam edene, melekler de ona salat okumaya devam eder. Artık isteyen az, isteyen çok salevat okusun!) [I. Mace]
Bir kitap yazmaya veya vaaza başlarken Allahü teâlâya hamd ve Resulüne salevat getirmelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Kim, kitabına ismimi yazdıktan sonra, bana salat ve selam da yazarsa, ismim o kitapta kaldığı müddetçe, melaike, o kimse için istiğfar eder.) [Taberani]
(Cebrail aleyhisselam, bana dedi ki: Ya Resulallah, senin ismin anılınca, sana salevat getirmeyen azabı hak eder, Cehenneme gider.) [İ. Ahmed]
5- Mustafa islamoğlu Deccal'i inkar ve Hz iSa Gelmeyecek
https://www.youtube.com/watch?v=QydY3LqvDPY&list=PLt6VPVrC50mDlSFcSr7kjX1UkvSodwNdV&index=5
CEVAP: Kıyamet Kopmadan Önce, Allahü Teâlâ, Benim Evladımdan Birini Yaratır Ki, Ismi Benim Ismim Gibi, Babasının Ismi, Benim Babamın Ismi Gibi Olur. Ondan Önce Dünya Zulümle Dolu Iken, Onun Zamanında Adaletle Dolar.) [Tirmizi, İ.Asakir]
(Mehdi'nin Başı Hizasında Bir Bulut Olacak, Buluttan Bir Melek, "Bu Mehdidir, Sözünü Dinleyin" Diyecektir.) [Ebu Nuaym]
(Ehl-I Beytimden Bir Zat Yeryüzüne Hâkim Olmadıkça Kıyamet Kopmaz. Onun Alnı Açıktır, Kemer Burunludur. Yeryüzü Zulümle Dolu Iken, O, Dünyayı Adaletle Doldurur. İdaresi Yedi Yıl Sürer.) [Müslim]
(Eshab-I Kehf, Mehdi'nin Yardımcıları Olacak Ve İsa Bunun Zamanında Gökten Inecek Ve Deccal Ile Harb Ederken, Mehdi, Onunla Beraber Olacaktır.) [İ.Süyuti]
(Yeryüzüne Dört Kişi Malik Oldu. İkisi Mümin Zülkarneyn Ile Süleyman Idi. İkisi Kâfir, Nemrud Ile Buhtunnasar Idi. Beşinci Olarak, Benim Evladımdan Biri Yeryüzüne Malik Olacaktır.) [İ.Süyuti]
(Horasan Tarafından Gelen Siyah Sancaklılara Katılın. Onların Içinde Allah'ın Halifesi Mehdi Vardır.) [Hakim, İ.Ahmed, Deylemi]
(Nasıl Helak Olur Bir Ümmet Ki, Başında Ben, Sonunda Meryem Oğlu İsa Ve Ortasında Da Ehl-I Beytimden Mehdi Vardır.) [Hâkim, İ.Asakir]
(Şarktan Çıkan Bir Grup, Mehdi'ye Yardım Ederler.) [İbni Mace, Taberani]
(Mehdi Çıkınca, Allahü Teâlâ Ona Rahmetini Indirir.) [İ.Ahmed, Hakim]
(Mehdi Bendendir, Yeryüzünü Hak Ve Adaletle Doldurur.) [Ebu Davud]
(Mehdi Gelince, Bir Bereket Olacak, Ümmetim Rahat Edecektir.) [İbni Ebi Şeybe]
(Mehdi Ehl-I Beyttendir. Allahü Teâlâ Onu Bir Gecede Olgunlaştırır.) [İbni Mace, İ.Ahmed]
(Mehdi, Kureyşten Ve Ehl-I Beytimdendir.) [İ.Ahmed, Baverdi
DEcCAL HADİSLERİ SADECE BİR KISMI
Deccal, Doğu Taraftan Çıkar.) [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İ.Mace, İ.Ahmed, İ. Ebi Şeybe, Hakim]
(Deccal, Mekke Ve Medine'ye Giremez.) [Buhari, Müslim, Tirmizi, İ.Ahmed]
(Deccal'ın Bir Gözü Kördür.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Ebu Nuaym]
(Deccal'ın Boyu Kısa, Saçları Kıvırcıktır.) [Ebu Davud] (
(Deccal'ın Çocuğu Olmaz .) [İ.Ahmed]
(Deccal Çıkınca, Tanrıyım Der. Onun Tanrılığına Inanan Kâfir Olur.) [İ.E.Şeybe]
(Deccal, Bir Kimseyi Öldürüp Diriltecektir.) [Buhari, Müslim]
(Miracda Deccal'ı Da Gördüm.) [Buhari, Müslim, İ.Ahmed]
(İsa Inince, Deccal'ı Öldürecektir.) [Müslim, Ebu Davud]
(İsa, Deccal'ı Öldürdükten Sonra Iki Kişi Arasında Düşmanlık Kalmaz.) [Müslim]
(Kıyamet Alametlerinin Ilki, Güneşin Battığı Yerden Doğması Ve Kuşluk Vaktinde Insanlara Dabbe-Tül-Arzın Çıkmasıdır. Bunlardan Hangisi Önce Çıkarsa, Diğeri De Onun Hemen Peşindedir.) [Müslim, Ebu Davud]
Bir Âyet-I Kerime Meali:
(Rabbinin Bazı Âyetleri [Alametleri] Geldiği Gün, Önce Iman Etmemiş Veya Imanında Bir Hayır Kazanmamış Kimseye, O Günkü Imanı Fayda Vermez.) [Enam 158]
Bu Âyet-I Kerimeyi Açıklayan Peygamber Efendimiz Buyuruyor Ki:
(Şu Üç Şey Ortaya Çıkınca, Iman Etmemiş Veya Imanından Hayır Görmemiş Olana, Imanı Fayda Vermez: Güneşin Batıdan Doğması, Deccal Ve Dabbet-Ül-Arz.) [Müslim, Tirmizi, Beyheki]
(Medine, Körüğün Demirin Pasını Çıkardığı Gibi Deccalı Çıkarır.) [Buhari, Müslim]
(Her Peygamber, Ümmetini Deccal Ile Korkuttu.) [Buhari, Müslim]
(Ümmetimden Hak Üzere Devam Edenler, Deccal'le De Savaşırlar.) [Ebu Davud]
(İsa, Deccal'le Savaşırken, Mehdi, Onunla Beraber Olacaktır.) [İ. Süyuti]
(On Alamet Çıkmadan Kıyamet Kopmaz. Biri Deccal'dır.) [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İ.Mace]
(Âdem Aleyhisselamdan, Kıyamete Kadar, Deccal'dan Büyük Fitne Yoktur.) [Müslim]
6- Mustafa İslamoğlu Hayızlı-Cünüp iken abdestsiz kuran okunabilir
https://www.youtube.com/watch?v=bZvuXQxbUz8&list=PLt6VPVrC50mDlSFcSr7kjX1UkvSodwNdV&index=9
"O, elbette şerefli bir Kur'ân'dır." "Korunmuş bir kitabdadır." "Ona temizlenenlerden başkası el süremez." "(O), âlemlerin Rabb'inden indirilmiştir." (Vakıa Surasi 77 - 80)
Rasulullah, Amr b. Hazme yazdığı bir mektubda şöyle buyurmuştur: "Kur'ana, temiz olanlardan başkası dokunmasın." (Muavvatta, K. el-Kur’an bab: 1
Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 8/153-155)
Malik dedi ki: Abdestsiz olan bir kimse Kur'ân-ı Kerim'i kesesinin askısı ile veya yastık üzerinde taşıyamaz. Ebu Hanife bunda sakınca yoktur, demiştir. Askı ile onu taşıyana yahut arada bir engel ile ona dokunana engel olunmaz.
Hazreti Ömer, yere oturdu. Yumuşak sesle, (Hele şu okuduğunuz kitabı çıkarınız) dedi. Fâtıma, “Sen abdest veya gusül abdesti almadıkça onu sana vermem” dedi. Hazreti Ömer abdest aldı. Ondan sonra Kur’an sahifesini Fâtıma getirdi. O’na verdi.
(mecbur kalmadıkça abdestsiz dokunmamak gerekir)
Hulasa temiz olmayan kimse, Kur'an'a el süremez. Zira ayetteki nefy nehy mânasını ifade eder. Yani taharatsiz bulunan kirli eller ona dokunmasın. Ancak maddî ve manevi pisliklerden tertemiz, imanlı ve abdestli kimseler ona el sürebilir. İşte fıkıhda genel olarak fakihlerin görüşü budur. İşte bu ayetten dolayı «Cunub iken Kur'an okunmaz, abdestsiz iken mushafa el sürülmez» denilmiştir. (İbn Kesir, cilt: 6, sh: 536)
7- Mustafa İslamoğlu Hadisleri Şüphelendirmeye Çalışıyor
https://www.youtube.com/watch?v=1NvgXLB0x2s&list=PLt6VPVrC50mDlSFcSr7kjX1UkvSodwNdV&index=11
https://www.youtube.com/watch?v=nWd5gr6RKAc
Kur’ân-ı Kerim tarihin en kapsamlı kuşatmasıyla karşı karşıyadır. Akademyadan bir grup O’nun tarihsel olduğunu iddia ederek, çağının kapandığını; bir başkası kıssaların bir kısmının masal olduğunu idda ederek, yegâne hakikat olma özelliğini yitirdiğini; Tevrat’tan uyarlandığını söyleyen oryantalist Rudi Paret’e katıldığını ifade eden ‘‘pe-re-fe’’ ise ilahi değil, beşeri olduğunu iddia etmektedir. Bütün bunlara rağmen hala büyük kalabalıkların bu kuşatmadan etkilenmemesi ise, Sünnet ve Cemaat akidesine sahip ehl-i ilmin gayretli çalışmalarının bir sonucu değil, Kur’ân-ı Kerim’in ilahi koruma altında olma hususiyetinin bir bereketidir.
Bu ahval ve şerâitte ehl-i ilmin yapması gereken ise, selef-i salihin gibi Kur’ân-ı Kerim’e yöneltilen tenkitlere ve iftiralara muknî ve müfîd cevaplar vererek, gençlerin zihninde oluşan kuşatmayı kalemle ve kelamla yarmaktır.
Modern zamanda ikinci kuşatma Sünnet-i Seniyye’ye yapıldı. Bu bağlamda her biri Peygamber-i Ekber’i itibarsızlaştmayı amaçlayan pek çok iddia ortaya atıldı. Allah Rasûlü’nün ümmî olması reddedilerek, Oryantalizma’nın Kur’ân’ın başka kitaplardan istinsah edildiği iddiasının; Efendimiz’in masumiyetinin inkarıyla, O’nun günahkar biri olabileceği ve bu yüzden kendisine itaatin gerekli olmayacağının; hadisler etrafında şüpheler oluşturularak Peygambersiz bir İslâm’ın önü açıldı. Mucizelerin inkarıyla ise Allah Rasûlü’nün risaletine şehadet eden ilahî tasdiknameler itibarsızlaştırıldı.
Mucizelerin aklî bir temelde değerlendirilememesinin imanda bir kırılmaya sebep olacağını savunan Kur’ân Müslümanları, Kur’ân-ı Kerim’in sair enbiyaya dair haber verdiği mucizeler noktasında nasıl bir yöntem izleyecek?! Mesela Hz. İsa’nın ölüleri diriltmesi, doğuştan kör olanları ve alaca hastalarını iyileştirmesi ya da beşikte konuşmasını nasıl anlayacak?! Hz. Musa’nın bir asa ile taşı da, denizi de yarmasını, aynı asanın bütün sihirleri yutmasını nasıl izah edecek?! Hz. İbrahim’in ateşe atılmasını ve yanmadan çıkmasını, Hz. Yunus’un balığın karnından kurtulmasına ne diyecek? Allah Rasûlü’nün mucizelerini aklî vâsâtta izah edemediklerinden inkar edenler, yarın bu ayetleri de mi reddedecek?! Ayrıca bilinmelidir ki; mucize akla değil, adete aykırıdır. Küçücük bir hücrenin içerisinde insanı saklayan Allah Azze ve Celle, yarattığı Melekleri Bedir’e indirmekten ya da Peygamber eliyle ayı ikiye ayırmaktan neden aciz olsun?!
Mucizeler sayesinde Allah’ın kudretini daha farklı bir makamda gören Müslümanda, küfür tarafından teslim alınamaz bir irade oluşur. Muhammed Abduh’la başlayan mucizeleri inkar sürecinin esas gayesi ise, mucizeyi inkar ederek, o ruhu çökertmektir.
Ay’ın ikiye yarılması hem Kur’ân-ı Kerim’de zikredilmekte, hem de ilgili hadisler tevatür derecesindedir. Hem Kitab, hem Sünnet sarâhaten Ay’ın ikiye yarıldığını haber vermektedir. Hiç bir hadis mecmuasında bunun olmadığına dair bir rivayet yoktur. İddia edildiği gibi bu, Kur’ân’ın sistematiğine aykırı değil, bizzat o sistematiğin en müşahhas misallerinden biridir. Zira Hz. Musa kıssasında da ifade edildiği gibi, Firavun -hemen değil- Peygamber’in mucizelerini inkar ettikten yıllar sonra boğuldu. Bu da göstermektedir ki, İslâmoğlu’nun haber verdiği sistem Kur’ân’a değil, cehaletine dayanmaktadır
[ref]1[/ref] Tasarrufla tercüme edilmiştir: el-Hafız Muhammed Eslem, Ta’lîmâtu’l-Kur’an, Delhi, 1934, 150; Nüket-u’l- Kur’an, Delhi, 1952, 168; Hadim Hüseyin İlahi Bahş, el-Kur’aniyyûn, Mektebetu’s-Sıddık, 308-313.
https://www.ihsansenocak.com/hala-m-islamogluna-muhabbeti-olan-kardeslerim-allah-rizasi-icin-yaziyi-sonuna-kadar-okuyun/
8- Mustafa İslamoğlu İsmi Azam Dualarını inkar
https://www.youtube.com/watch?v=DyuPd8TlksI&list=PLt6VPVrC50mDlSFcSr7kjX1UkvSodwNdV&index=6
CEVAP: İsm-i a'zam, Kur'an-ı kerimdedir. Hangi âyetler olduğu belli değildir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: Allah'ın ism-i a'zamı ile dua ettin. Böyle dua edilince, Allahü teâlâ kabul eder.) [Tirmizi]
Ya zelcelali vel-ikram) diyen birine, (Allah'tan ne istersen iste, kabul olur) buyurdu. (Tirmizi)
Peygamber efendimiz ism-i a'zam hakkında bazı işaretler bildirmiştir: ("Ya bedi'assemâvâti vel erdı, ya zel-celâli vel-ikram" diye dua edenin duası kabul olur.) [Tirmizi]
(Başına dert ve bela gelen, Yunus Peygamberin duasını [La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzâlimin] okusun! Allahü teâlâ, onu muhakkak kurtarır.) [Tirmizi]
(İsm-i azam, "Ve ilahüküm ilahün vahid, la ilahe illa hüverrahmanürrahim" âyeti ile "Allahü la ilahe illa hüvel hayyül kayyum" âyeti içindedir.) [Tirmizi] [Bekara 162. ve Al-i İmran 2. âyetleridir.]
(İsm-i a'zam şu üç surededir: Bekara, Âl-i İmrân ve Tâhâ.) [İbni Mace]
(İsm-i a'zam ile edilen dua kabul olur ve dileği yerine gelir.) [İbni Mace]
(Allahü teâlânın Esma-i hüsnası ile dua edilirse, kabul olur.) [Şir'a]
9- Mustafa İslamoğlu Kıyamet Alametlerini Yahudi Hristiyanlar Sokmuş
https://www.youtube.com/watch?v=0rS5RvWd7vA&list=PLt6VPVrC50mDlSFcSr7kjX1UkvSodwNdV&index=8
CEVAP: O söz başlarına geldiği [kıyamet yaklaştığı] zaman, onlara yerden bir Dabbe [hayvan] çıkarırız. Bu Dabbe, onlara, insanların âyetlerimize kesin olarak iman etmediklerini söyler.) [AYET:Neml 82]
Dabbet-ül-arz, Musa'nın asası ile mümine dokunur, alnına Cennetlik yazılır, yüzü nurlanır. Kâfire, Süleyman'ın mührünü vurur, Cehennemlik yazılır, yüzü simsiyah olur.) [Tirmizi]
Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki: (Yecüc ve Mecüc, set yıkılıp her tepeden akın ederler.) [Enbiya 96]
Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Yecüc ve Mecüc, kıyametin ilk alametlerindendir.) [İbni Cerir]
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Gökten bir duman çıkacağı günü gözetle!) [Duhan 10]
Hadis-i şerifte de buyuruldu ki: (Dumanın tesiri mümine nezle gibi gelir, kâfire ise çok şiddetlidir.) [Ebu Davud]
Enam suresinin, (Rabbinin bazı âyetleri [alametleri] geldiği gün, daha önce iman etmemiş veya imanında bir hayır kazanmamış kimseye, o günkü imanı fayda vermez) mealindeki 158. âyetini açıklayan Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Şu üç şey ortaya çıkınca, iman etmemiş veya imanından hayır görmemiş olana, imanı fayda vermez: Güneşin batıdan doğması, Deccal ve Dabbet-ül-arz.) [Müslim, Tirmizi, Beyheki]
Deccal, doğu taraftan çıkar.) [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İ.Mace, İ.Ahmed, İ. Ebi Şeybe, Hakim]
(İsa, âdil bir hakem olarak gökten inecek, haçı kıracak, [Hıristiyanlığı kaldıracak] domuzu öldürecek, [domuz etini yasaklayacak] İslam'dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Ebi Şeybe]
10- Mustafa İslamoğlu Hızır a. s. mı İnkar Ediyor
https://www.youtube.com/watch?v=8L0AUsShbjE&list=PLt6VPVrC50mDlSFcSr7kjX1UkvSodwNdV&index=7
CEVAP: Hızır aleyhisselamın Musa aleyhisselam ile buluşması, görüşmesi ve yolculuk yapması Kur'ân-ı kerîm'de Kehf sûresi 60 ve 80. âyetlerinde ve hadîs-i şerîflerde bildirilmiştir.
Hızır aleyhisselam kıssasından öğreneceğimiz dersler
https://mustafa1senyurt.wordpress.com/2018/03/27/hizir-aleyhisselam-kissasindan-ogrenecegimiz-dersler/
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Hızır’a, Hızır denilmesinin sebebi şudur; Hızır otsuz kuru bir yere oturduğu zaman ansızın o otsuz yer Hızır’ın arkasından yeşillenip dalgalanırdı!’ buyurdu.” Buhari 7/3209, Tirmizi 3358
Rasûlullah (s.a.s.), Hızır (a.s.)'ın ilmiyle ilgili olarak, gemi yolculuğu sırasındaki bir konuşmayı şöyle nakleder: "Bir serçe, denizden gagasıyla su alıp, gemiye konmuştu. Hızır (a.s.) bunu Hz. Musa'ya göstererek şöyle dedi: Allâh'ın ilmi yanında, benim ve senin ilmin, şu serçenin denizden eksilttiği su kadar bir şeydir" (Buhârî, İlm, 44, (el-Enbiyâ, 27, Tefsîru Sûre 18/2; Müslim, Fezâil, 180; Ahmet b. Hanbel, Müsned, II, 311, V, 118; bilgi için bk. İbn Kesîr, Tefsîru'l-Kur'ânı'l-Azîm, İstanbul 1985, V,172-185).
11- mustafa islamoğlu ebedi cehenneme inkar
https://www.youtube.com/watch?v=qqVLDrZMzCM&list=PLt6VPVrC50mDlSFcSr7kjX1UkvSodwNdV&index=10
CEVAP: 98 - BEYYİNE SÛRESİ Bismillahirrahmânirrahîm
Şüphesiz, Inkâr Eden Kitap Ehli Ile Allah'a Ortak Koşanlar, Içinde Ebedi Kalmak Üzere Cehennem Ateşindedirler. İşte Onlar Yaratıkların En Kötüsüdürler. Şüphesiz, Iman Edip, Salih Ameller Işleyenler Var Ya; Işte Onlar Yaratıkların En Hayırlısıdırlar. Rableri Katında Onların Mükafatı, Içlerinden Irmaklar Akan, Içlerinde Ebedi Kalacakları Adn Cennetleridir. Allah Onlardan Razı Olmuştur, Onlar Da Allah'tan Razı Olmuşlardır. İşte Bu Mükafat Rablerine Derin Saygı Duyanlara Mahsustur.
12- mustafa İslamoğlu '”evrimi inkar eden kuranın bir kısmını inkar etmiş olur”
https://www.youtube.com/watch?v=at-bdhaOnis
mustafa İslamoğlu diyor ki 'evrimi inkar eden kuranın bir kısmını inkar etmiş olur' Evrim vardır diyen ayeti inkar ediyor demektir "Allah sizi bir tek nefisten (Âdem'den) yarattı, sonra ondan da eşini yarattı" Zümer 6. ayet
13- mustafa islamoğlu Osmanlı hakkında 'kılıçla geldiler tüfekle gittiler arkalarında kanlı bir mazi bıraktılar' diyor
Yavuz'a öfkesi bitmemiş bunların!
https://www.youtube.com/watch?v=lLr2djvNTz0
14- Nisa 34'e Mustafa İslamoğlu güncellemesi.. 10 Sene Önce ⏩Ayet hafifçe dövün diyor.
Bugün ⏩Ayet boşanın diyor.. (Aynı Darabe fiili)
BU AYETTE GEÇİYOR DİYE KADINLARI DÖVMEK SAVUNULMAZ ANCAK AYET İNKAR EDİLMEZ
SON ÇARE DÖVMEKTİR ONDAN SONRA BOŞANMA GELİR AMAÇ YOLA GETİRMEKTİR!!
https://www.youtube.com/watch?v=u3RpK8TSE8Y
15- “ASKERDE ÖLEN ŞEHİT DEĞİL, ASKERLERİ GAZA GETİRİP ÖLÜME SÜRÜKLÜYORLAR” Mustafa İSLAMOĞLU
https://www.youtube.com/watch?v=5eIUynw-v98
ŞEHİT Kimler Şehid olur İslamda Şehidlik makamı
https://mustafa1senyurt.wordpress.com/2018/02/05/kimler-sehid-olur-islamda-sehidlik-makami/
16- Şia'ya 'Ehlibeyt mektebi' diyen mustafa islamoğlu ŞİANIN SAHABELERE SÖVDÜĞÜNÜ BİLMİYOR MU!
https://www.youtube.com/watch?v=uYnwNhtLaBc
17- “İŞİDİN YAPTIĞI KATLİAMIN SORUMLUSU HADİSLERDİR” DİYOR
https://www.youtube.com/watch?v=_IBl8HS6Pjk
Mustafa İSLAMOĞLU İhsan Şenocak Hocayı Jurnallıyor DİB Hocayı Görevden Alıyor
18 Kasım 2017'de, DİYANET KADIN MÜFTÜ ATASIN Diyor 11 Mart 2018'de Diyanet Kadın Müftü Atama Kararı Alıyor
YAZIKLAR OLSUN
https://twitter.com/Mustafa1SENYURT/status/973992147488780295
18- Şefaati inkar eden Mustafa İslamoğlu'na Nurettin Yıldız hocadan harika reddiye
https://www.youtube.com/watch?v=SQZoi6bHtCE
https://www.youtube.com/watch?v=FWEle8sv9lk
19- “Balçıktan yaratılmaktansa bir maymundan yaratılmış olmayı ben çok daha iyi bulurum” diyor
Mustafa İslamoğlu : "Hz Adem'in babası vardır"
kuran; “Doğrusu Biz insan türünü bir nevi konsantre bir balçıktan yarattık.” (12/el-Mü’minûn, 12)
HANİ KURAN MÜSLÜMANIYDINIZ!
“Hz. Adem (as)’ın Babası vardır” diyen Mustafa İslamoğlu’na cevap
https://mustafa1senyurt.wordpress.com/2016/07/31/hz-adem-asin-babasi-vardir-diyen-mustafa-islamogluna-cevap/
https://twitter.com/Mustafa1SENYURT/status/976411010566381568
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.